Haziran 2012 archive

ruhun da yıkandıktan hemen sonra…

ruhun da yıkandıktan hemen sonra… bir şarkıya, bir nakarata ağlamak üzücü olsa da, böyle bir şarkının yazılmış olması, aynı şeyleri başkalarının da yaşamış olduğunun ispatı değil mi? onlar hala yaşıyorsa, merak etme, sen de yaşar gidersin bir şekilde… o k a n

midnight

midnight? what is the “mid” ? clock is ticking all the time, and starting all over again in every twentyfour x sixty x sixty ticks. so, don’t let it tell you when to make a cup of tea (or which color of tea) o k a n

Tamirci

“Yaşlı çifte sorarlar: – Tam 65 yıl… Bunca sene, nasıl evli kaldınız ? Yaşlı çift cevap verir: – Bizim doğdumuz zamanlarda, Bir şeyler kırıldığında tamir edilirdi, Çöpe atılmazdı. O yüzden..”

(başlıksız)

“Sen güzel yürekli olduğun için bu kadar sevmiştin. O halde gidenin arkasından ağlayacak kadar zayıf değil, ona “güle güle” diyecek kadar tekrar yürekli ol”. U.K. mais, ça fait mal . . . o k a n

(başlıksız)

bak, demiyorum ki bir şarkı, bir nakarat bile yeter… o k a n

beyin vs kalp

Beyin, hızlı çalışır. Bir şeyi, ya da birini düşünürsün, saniyeler sonra bir daha aklına gelmemek üzere beyninden çıkabilirler. Ama kalp öyle değil. Kalbine birinin girmesine izin vermek için iki değil, 2 milyar kere düşünsen de az. çünkü o, kalbine bir kere girdi mi, işte orada kalacak demektir. ayrılabilirsiniz, ayrı şehirlere, ülkelere, hayatlara adımlar atabilirsiniz. ama …

Devamını oku

neden yazı?

Ben yazamayanlardanım. Arada bir yazacağım ama, yazamadığımı bildiğim için, iddiam yok yani… Maksat içimde kalmasın… Ha, bir de özeller var, onları da yazacağım ama, onları önce hayata geçirmem lazım, sonra yazacağım ki, kopya çekmenin önüne geçelim. o k a n